IGUAZA ŞELALESİ

Arjantin’in kuzeydoğusundaki Misiones eyaletinde, Arjantin, Brezilya ve Paraguay sınırları arasında yer alan Iguazu Şelaleleri cennetin dünya üzerindeki yansıması olmalı. Yarı tropikal yağmur ormanlarının çevrelediği Iguazu Milli Parkı, 275 adet şelaleyi ve 2000’den fazla bitki türünü barındıran, yaklaşık 550 çeşit kuş ve memelinin yaşadığı, 70.000 hektara yayılmış bir doğa harikası. Şelaleler bundan 200.000 yıl önce Parana ve Iguazu nehirlerinin birleştiği yerde oluşmuş. Guarani dilinde büyük su anlamına gelen Iguazu, 1542’de Ispanyollar tarafından keşfedilmiş, o zamana kadar burada Güney Amerika yerlileri Guaraniler yaşıyormuş. 1934’de milli park, 1984’de Unesco Dünya Mirası olarak kabul edilen Iguazu, gerçekten de korunması gereken doğal bir hazine.                      

 

          Iguazu Milli Parkı’nın Arjantin’de kalan bölümü Puerto de Iguazu kasabasına 11 km uzaklıkta. Bu küçük kasabanın tek geçim kaynağı şelalelerden elde edilen turizm geliri. Burada Guarani kültürünün izlerine hala rastlamak mümkün. Yerliler genelde yaptıkları el işlerini satarak geçimlerini sağlıyorlar ve kasabanın yakınındaki “aldeada” adı verilen koruma altındaki bölgede yaşıyorlar.
iguaza şelalesi ile ilgili görsel sonucu
Şelalelerin neredeyse tamamı Arjantin tarafında bulunduğundan, nehrin Brezilya yakasından baktığınızda muhteşem bir manzarayla karşılaşacaksınız. Kızıllı yeşilli yüksek kayalardan dökülen sayısız şelale ve onları çevreleyen uçsuz bucaksız bir yağmur ormanı. Bu hayranlık uyandıran görüntü karşısında heyecanlanmamak mümkün değil, burası doğanın insanlara sunduğu eşsiz bir armağan. Iguazu’nun asıl sahipleri de bu nefis manzarayı kaçırmak istememişler, milli parkın daha küçük bir alanı kaplayan Brezilya kısmında yoğun bir hayvan nüfusu söz konusu. Buranın florası, yüksek resiflerin oluşturduğu karşı kıyıya göre daha yumuşak görünüyor.  Birçok tropik canlıyı doğal ortamlarında görme fırsatı yakalayacaksınız. Iguazu Şelaleleri 3 kilometreyi bulan uzunluğuyla dünyanın en büyüğü; söylenene göre first lady Eleanor Roosevelt. Milli parkın Brezilya kısmındaki olanaklardan bu ülkenin daha gelişmiş bir turizm anlayışına sahip olduğu rahatça anlaşılıyor. Arjantin’deki küçük tren burada yerini üstü açık otobüslere, metal köprüler ise daha rahat yürüyüş imkanı sağlayan beton platformlara bırakmış. Hediyelik eşya dükkanları, restoranlar daha ışıltılı, ama asıl sevindirici olan bu tesislerin her iki ülkede de parkın doğal yapısını bozmayacak şekilde kurulmuş olması. Her gün yüzlerce insanın ziyaret ettiği bu milli park, insanoğlunun hoyratlığına maruz kalmamış.
iguaza şelalesi ile ilgili görsel sonucu
Guarani kültüründe Iguazu’nun bir aşk hikayesi sonucu oluştuğuna inanılıyor. Efsaneye göre Iguazu nehrinde Mboi adında dev bir yılan yaşarmış. Her yıl köylüler Mboi’ye törenle genç bir kız kurban ederler, bu töreni izlemeye bütün kabileler katılırmış. Yine böyle bir seremoni öncesi çevre kabilelerden genç bir delikanlı olan Taroba o yıl kurban olarak seçilen Naipi’ye aşık olmuş ve kurban edilmesini önlemek için onu kaçırmış. Bunu öğrenen Mboi çok öfkelenmiş ve genç aşıkları engellemek için nehrin altında kıvrılarak etraftaki kayaları çatırdatmış, kayaların kırılmasıyla Iguzau şelaleleri oluşmuş. Genç aşıkları cezalandırmak için de onları bir ağaca dönüştürmüş. Şimdi bu ağaçlar nehrin iki yakasında karşılıklı duruyorlar. Buna göre akan şelale suları Naipi’nin uzun saçlarını temsil eder. Mboi de Şeytanın Boğazı adı verilen en büyük şelalenin altında saklanmaktadır. Ancak gökkuşağı çıktığında bir köprü oluşturur ve bu sayede iki sevgili birbirine kavuşur. Gökkuşağının renkleri bize aşkın güzelliğini gösterir.
         Zaten Iguazu da aşkın kendisi gibi; coşkulu, rengarenk ve heyecan dolu.
iguaza şelalesi ile ilgili görsel sonucu
iguaza şelalesi ile ilgili görsel sonucu
iguaza şelalesi ile ilgili görsel sonucu

Yorum bırakın